“`html
Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Zatürre, akciğerlerde enfeksiyon sonucu meydana gelen ve hem yetişkinler hem de çocuklar için tehlikeli bir sağlık sorunu olarak kabul edilen bir hastalıktır. Bu rahatsızlığın en yaygın belirtileri arasında bitkinlik, yüksek ateş, nefes darlığı, şiddetli öksürük, balgam çıkarma, burundan sarı-yeşil mukus gelmesi ve hızlı nefes alma yer alır. Zatürre hastalığı, tanı konulduktan sonra tedavi sürecinin hemen başlatılması gereken bir rahatsızlık olarak nitelendiriliyor. Tarih boyunca varlığını sürdüren zatürre, son dönemde bir türüyle yeniden gündeme geldi ve bu sefer hedef alını çocuklar oldu.
Dünya genelinden bulaşıcı hastalık uzmanları, sağlık yöneticilerini bu yeni vaka artışları konusunda dikkatli olmaya ve potansiyel bir salgını önlemek amacıyla toplumun izole edilmesine yönelik önlemler almaya çağırdı. Özellikle Japonya’da bu yıl yaklaşık 6 bin ‘yürüyen zatürre’ vakası rapor edildi ve bu, önceki yıla göre 10 katlık bir artışı gösteriyor. ABD’de 8 ila 18 aylık bebeklerde ‘yürüyen zatürre’ vakalarındaki artış ise mart ayından bu yana 7 kat olarak gözlemlenmiş durumda. Uzmanlar, bu durumun İngiltere’yi de tehdit ettiğini ve gerekli tedbirlerin acilen alınması gerektiğini vurguluyorlar. Sadece Japonya, ABD ve İngiltere ile sınırlı kalmayıp, yürüyen zatürre vakalarının Türkiye’ye de ulaşabileceği düşünülüyor. Bu noktada ebeveynlere, çocuklarını ‘yürüyen zatürre’den nasıl koruyabileceklerini sorduk. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu ile konuştuk.
SİNSİCE YAYILIYOR, DİKKAT EDİLMELİ
Yürüyen zatürrenin belirtileri genelde daha hafif olduğundan, hastalığın süreci ve bulaşma riski etkileniyor. Bu yeni formun ‘yürüyen’ olarak adlandırılmasının nedeni, insanların farkında olmadan bu hastalığı taşıyabilmeleri ve besmetmeleri.
Belirtiler hafif olsa da, çocuklar gibi risk grubu oluşturabilecek bireylerde beyin ödemine kadar varan ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
Olası bir salgının önlenmesi adına uzmanlar, ebeveynleri hem kendilerinin hem de çocuklarının sağlık durumunu dikkatlice gözlemlemeye ve erken müdahale uygulamaya çağırıyor.
‘HAFİF SEMPTOMLAR HASTALIĞIN CİDDİYETİ DEĞİL’
“Standart zatürre vakaları genellikle yüksek ateş ve ciddi halsizlik gibi belirtiler ile kendini gösteriyor. Bu vaka sıklıkla hastayı yatağa mahkum ediyor,” diyen Prof. Dr. Akkoyunlu, yürüyen zatürre durumunda semptomların daha hafif, gribal enfeksiyon benzeri olduğunu ifade ediyor.
Yürüyen zatürrenin, tipik zatürre hastalığından farklı olarak ayakta geçirildiğini belirten Prof. Dr. Akkoyunlu, “Şikayetlerin hafif olması, hastalığın hafif olduğu anlamına gelmiyor,” şeklinde uyarıyor.
Peki, yürüyen zatürrenin en sık çocuklarda görülmesinin nedenleri neler? Prof. Dr. Akkoyunlu, bu durumu şöyle açıklıyor:
“Son iki yılda Kovid-19 sonrası mikroplazma pnömonisi vakalarında önemli bir artış gözlemleniyor. Bu durum, küçük yaştaki çocuklarda daha fazla görülüyor ve bu bakterinin yarattığı zatürre enfeksiyonu ABD, Japonya gibi ülkelerde hızla yayıldı. İngiltere ve İskandinav ülkelerinde de artışlar yaşanıyor. Bazen çocukların veya yaşlıların ek hastalıkları nedeniyle bu enfeksiyonlar daha tehlikeli olabiliyor. Bazen beyin ödemine kadar gidebilen tabloya neden olabiliyor.”
‘TÜRKİYE’DE YOK AMA YAKINDA GÖRÜLEBİLİR’
Yürüyen zatürrenin belirtileri arasında hafif ancak uzun süren öksürük, balgam, hafif halsizlik ve 37-38 dereceye çıkan ateş yer aldığını ve bu gibi semptomlar uzarsa mutlaka doktora görünülmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Akkoyunlu, “Bu durum henüz Türkiye’de gözlemlenmedi, ancak zamanla Türkiye’ye ulaşacağına inanıyorum“ ifadelerini kullandı.
Kış mevsimiyle birlikte öne çıkan virüslerden birinin influenza olduğunu belirten Prof. Dr. Akkoyunlu, “İki ay önce Kovid yoğunluğu vardı; ancak şu an Kovid etkisi azalmış durumda,” diyor. Uzman, eğer çocuğun semptomları 2-3 gün içerisinde geçmezse ve balgam sarı veya yeşil renkteyse ya da nefes darlığı varsa, vakit kaybetmeden bir uzmana danışılması gerektiğini bildiriyor.
Prof. Dr. Akkoyunlu, yürüyen zatürreyi değerlendirirken şunları ekliyor:
“ABD’de başlayan, İngiltere ve Japonya’da etkileri görülen mikroplazma salgının özellikle kuzey yarımküre ve Avrupa’da yayılması bekleniyor. Bu durumlar genelde kış aylarında, insanların bir arada bulunduğu ortamlarda ortaya çıkabiliyor. Ülkemiz de influenza salgınının başlangıcında; dolayısıyla küçük çocukların bağışıklık sistemini güçlendirici destek tedbirleri almak önemli. Uykularının ve beslenmelerinin düzenli olması, aşırı sıcak veya soğuktan kaçınılması konusunda dikkatli olmalıyız.”
“`